BU DA BİZİM ÇOCUKLUĞUMUZ:)

Perşembe, Haziran 04, 2015

www.nilgunozenaydin.com-çocukluğumuz-70'li yılların çocukları-80'li yılların çocukları
  Bu resimdeki küçük kız benim... Bu da bizim çocukluğumuz diyerek yazıma başlıyorum. Sevgili ve çok kıymetli blogger arkadaşım beni Nahide Zereyak beni mimlemiş. Bana da bu durumda mim yazımı yazmak farz oluyor:)
  Bizim çocukluğumuz bir başkaydı.Tabi herkes bunu düşünür. Bu yazı belki en çok öğrencilerimin dikkatini çekecek, çünkü sevgili öğretmenlerinin çocukluğunu kendi çocukluklarıyla karşılaştırma imkanı olacak. 80'li yılların çocuklarıyız biz. Bizlerin ne cep telefonu, ne bilgisayarı, ne de ipadi vardı. Sıkıntıdan patlardık pazarları. Tek TRT kanalı ve pazar konseriyle içimize bir kat sıkıntı daha girerdi. Belki de yetenekli oluşum bundan. Sakın egoist demeyin, eminim şu anki çocuklar içlerindeki istidatların yetenek olarak dışarı çıkmasına izin vermiyor ellerindeki cep telefonlarından, ipadlerden dolayı. Ben çocukluğumda o mahalle aralarındaki kaldırımlara oturup örgü ören teyzelerden çok şey öğrendim. Elimizde hepimizin bir tığ ve ip, örgü örer, mekik yapardık. Hobilerimiz etkindi yani. Bol bol resim. Ama pastel boyalarımız da bitecek diye o kadar da yapamazdık. Bu kısıtlı imkanlar karşısında gene de çok mutluyduk. Azla yetinmeyi bilirdik.
   Büyüklerimize çok saygılıydık. Öğretmen demek bizim için bir kutsal varlık demekti, ulaşılamazdı, korkardık, onları hep yüce kişi olarak hayal ederdik, bizim için doğa üstü varlıklardı:) Annelerimiz hep ahlaklı olmayı tembihlerdi.
  Mahalle arasında oynanan çift kale maçlar,amcalarla, abilerle, ablalarla... Ben kaleci olurdum hep:))) Sular kesilirdi hep, sonra itfaiye gelir bidonlarla su alırdık biz. Ya bayram sabahları! Öyle her beğendiğimiz alınmadığından bayramdaki kıyafetlerimiz çok değerli olurdu, sabahlara kadar uyuyamazdık. Başucumuzda elbise ve pabuçlarımızla:) Belki biz bu yüzden mutluyduk, herşey değerli ve önemliydi bizim için.
  Komşu teyzelerimiz ve amcalarımız güvenilirdi. Herkes birbirine yardımcıydı. Sanki şu kavramlar hiç yoktu o zaman: Kıskançlık, bencillik, depresyon, stres, ergen, tacizci...
  Haaa bir de o meşhur kabartma tozu dökmüş gibi saçımızın önündeki kahküller:))) Vesikalık fotoğraflara bakıldığında o dönemin genç kızlarında fotoğrafın yarısı kahkül yarısı surattı:)))
  O zaman arabesk ve taverna müzikleri pek meşhurdu. O zaman içim bayılırdı o müziklerden. Büyüklerin dinlediği o müziklerle zoraki büyüdük: Ümit Besen, Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay...
  Hele sizin kadar şanslı değildik fotoğraf konusunda. Öyle beğenmediğimizi silip beğendiklerimizle oynayıp daha güzelleştirme yapamazdık. 36'lık poz dolana kadar makinada beklerdik, o çıkartılınca görürdük ancak fotoğraflarımızı. Nasıl çıktık, nasıl oldu öncesi bilemezdik, çünkü bakamazdık...
  İşte bizim çocukluğumuz böyleydi, ya sizinki? Sevgiler...

AYNI KATEGORİYE AİT DİĞER YAZILARIM

22 comments

  1. Çok sevimliyşsiniz .seksenlerin çocukluğu bir başkaydı, yazdıklarınızın hepsinde kendimi buldum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hala sevimliyimdir:))) Çok teşekkür ederim. Ne güzel kendinizden de birşeyler bulmanız...

      Sil
  2. Bende ayni seyleri yasadim.Babam arabeskten nefret ederdi ama bize arada göz kulak olan kuzenlerim bizde oldugu sürece,sabahtan aksama kadar Teyp susmazdi.Kiz kardesimi bu müzikle uyuturlardi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah o teypler. Başa sara sara kasetleri bozardık. Hele de o ince şeritleri tekrar sarmaya çalışırdık kaseti düzeltmek için. Teknoloji nasıl inanılmaz ilerledi...Kızkardeşiniz hala arabesk şarkı duyunca uykusu geliyor mu?

      Sil
  3. Çok teşekkür ederim davetimi kabul attiğiniz için..:) Geçmişe gitmek çok iyi geldi gerçekten. Hem de yeni nesillerin kendilerine pay çıkaracağı çok şey var bizim çocukluğumuzda.
    Sahip olduğumuz şeylerin bir anlamı, bir değeri vardı. Ve gerçekten de bugün hemen hemen her yerde duyduğumuz depresyon, sters, ergen, tacizci gibi kavramlar yoktu. Güven vardı. Sokağa çıkılabilir, sokakta oynanabilirdi. Yaşanılan şeylerden de tat alınırdı. Ama şimdi ne isteklerin, beklentilerin sonu geliyor, ne de elde edilenle yetinip, mutlu olunuyor. Doyumsuz, tüketim çılgını, maddeye-paraya bağlı, ancak para ile ölçülebilen şeylerden doyum sağlayan çocuklar gençler var şimdi.
    Umarım bu geçmişten izler birilerine ışık tutar...:) Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında burada çocuklarımıza bir mesaj vardı. Zevkle yazdım bu yüzden yazımı. İnşallah öğrencilerime de mutlu olma yolunda ışık tutabilmişimdir. tekrar teşekkür ederim miminiz için.

      Sil
    2. Ben teşekkür ederim.:)

      Sil
  4. Cnmmmm ne tatlı bir yazı olmuş, okurken ben de kendi çocukluğuma gittim yüzümde bir tebessümle, ne güzeldi her şey, keşke yine sokakta istop oynasak ve ip atlasak :))

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel yazmışsın canım yaa hele o 36 pozluk filme gelince biraz kaldım orada:))) tüketirken bile kıymetliydi her şey.

    YanıtlaSil
  6. I wish i could understand your language,all in all nice picture

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dear Ruth,
      You can use translate button on the right coloumn

      Sil
  7. :)))))))))))))Eskilerin paha biçilmez kareleri. Şimdi çoluk çocuğun elinde bile tablet fotoğraf çekiyor. O zamanların kısıtlı imkanları ile çekilmiş kareler ne kadar değerli.....

    YanıtlaSil
  8. Ahh ahhh ben de o dönemlerin çocuğuyum. Keşke yine çocuk olsak, o günlere dönebilsek. Bu arada çok tatlı bir çocukmuşsunuz... Sevgiler...

    YanıtlaSil
  9. ay nerelere gittim okurken..öyle güzel detaylara değinmişsin ki...bu arada küçükken de tarzımızdan ödün vermiyormuşuz gözümden kaçmadı :))

    YanıtlaSil
  10. Hazir sepet cocugu diyorum ben bu fotograflara:)) Benim olmadigi icin sanirim; ben 70'lerin cocuguyum ama, donemler cok degisik degilmis. Hicbirseyimiz yoktu ama biz vardik!!! Bana gore biz sansli cocuklardik. Ama cocuklarimiz sanssizliginin sebebide biziz yine:( O yuzden kizamiyorum cocuklarin bu kadar teknolojiye duskun olmalarina. Handan'da beni mimlemis gidip bende yapayim bari:))

    YanıtlaSil
  11. Kelebek tokan da var mıydı :))) Bizler az şeyle çok mutlu olan çocuklardık ve aslında çok şanslıydık...

    YanıtlaSil
  12. azla yetinen,kendi oyuncağını yapabilen,ve en önemlisi büyüklerine saygılı çocuklardık.küçüklerimizi kollardık..öğretmen kutsaldı annenin söylediğine kulak asılmaz ama aynı şeyi öğretmen söylediğinde kutsal olurdu.hele o fotoğraf olayı...heyecanla beklerdik de en çok güzel verdiğimiz pozun yandığını görüp nasıl üzülürdük..ne güzel günlerdi..ne çok konuştum..:) o yıllar söz konusu olunca susmak bilmiyorum:)
    sevgiler..

    YanıtlaSil
  13. Şimdiki gibi çok tatlımışsınız bizi eski yıllara döndürdünüz güzel yıllara belki nasip olursa 20 yıl sonra şimdiki yılları hatırlayıp iç çekeceğiz herkese sağlıklı yıllar diliyorum bence en önemlisi Coşkun Sabahın şarkısı geldi aklıma Anılar...anılar....:)))

    YanıtlaSil
  14. Ne güzel yazmışsın Nilgün Hocam cidden bazı kavramları tanımadan büyüdük güven içinde..

    YanıtlaSil
  15. Gerçekten bir başkaydı o günler... Aslında sadece kendi çocukluğunuzu yazmamışsınız, aynı zamanda bizi o çok özlediğimiz günlerde güzel bir tura çıkardınız... Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  16. Hi,
    very lovely picture, love it!!
    Have a nice day, kisses!

    YanıtlaSil
  17. Okuması çok zevkli bir yazı olmuş. Sevgiler.

    YanıtlaSil

Popüler Yayınlar